Doğu Anadolu’nun en büyük höyüklerinden birisi olan Arslantepe, Malatya il merkezinin 6 Kilometre kuzeyinde, Ordüzü köyünün yakınlarında bulunmaktadır. Arslantepe‘de ilk araştırmalar 1932 yılında L. Delaporte tarafından başlatılmıştır. Geç Hitit Dönemini araştıran, Delaporte’yi, 1947 yılında C. Schaeffer takip etmiştir. 1961 yılında Roma La Sapienza Üniversitesi tarafından başlatılan kazılar günümüzde devam etmektedir.
Son Kalkolitik Çağ’dan Geç Hitit Döneminde kadar kesintisiz olarak yerleşim süren Arslantepe, bulunduğu ovadan yaklaşık 40 metre yükselmiştir. Höyüğün boyutları ile yaklaşık 200 metreye, 120 metredir.
Arslantepe‘deki kültür katmanları sırası ile;
- Geç Hitit Dönemi
- Son Tunç Çağı
- Orta Tunç Çağı
- İlk Tunç Çağı
- İlk Tunç Çağı II. Evre
- İlk Tunç Çağı I-B Evresi
- İlk Tunç Çağı I-A Evresi
- Son Kalkolitik Çağ
şekilindedir.
Gerçekleştirilen kazılarda, Arslantepe, tarihi boyunca değişik zamanlarda değişik alanlarda bölgeyi kontrol etmiş büyük bir merkez olduğu ortaya çıkmıştır. Höyükte bulunan çok sayıda mühür, bölge ticaretinin Arslantepe‘den yönetildiğini gösterir.
M.Ö. 5.binden -M.Ö.712 tarihindeki Asur istilasına kadar yerleşim yeri olarak varlığını sürdüren Arslantepe daha sonra bir süreliğine terk edilmiş, M.S. 5-6.yy’lar arasında ise Roma Dönemi köyü olarak kullanılmış ve daha sonra Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamıştır. Kazılara Geç Uruk dönemi Sarayı ile Geç Hitit Sarayı alanında devam edilmektedir.
Arslantepe‘nin en önemli özelliği, Anadolu’da kurulmuş ilk şehir devleti yapılanmasının görüldüğü yerleşim olmasıdır. Arslantepe höyüğü, dünyanın en eski kral mezarı ve en eski kılıçları gibi çok sayıda tarihi objeye ev sahipliği yapıyor.