Norşuntepe Höyüğü, Elazığ il merkezinin 25 kilometre güneydoğusundadır. 1975 yılında Keban Barajı’nın tamamlanması ile baraj gölünün suları altında kalmıştır.
Norşuntepe, baraj sularının altında kalmadan önce bulunduğu ovadan yaklaşık 35 metre yükselmiştir. Höyüğün genişliği ise yaklaşık 500 x 300 metredir. Höyüğün bu denli yüksek olması, uzun süreden beri yerleşime ev sahipliği yaptığının göstergesidir. Norşuntepe‘de yerleşim Kalkolitik çağdan Orta çağa kadar sürmüştür. Höyüğün yer aldığı Altınova; Heringet Çayı’nın birleştiği Karasu Nehri ile sulanan; Mastar ve Bingöl Dağı ile çevrelenmiş çok verimli küçük bir ovadır. Günümüzde bu ovanın da büyük kısmı su altındadır.
Norşuntepe‘de bulunan binalar tarih boyunca taş temel üzerine, kerpiçten inşaa edilmiştir. Yapılan kurtarma kazılarından özellikle Hitit İmparatorluğu dönemine ait çok sayıda çanak çömlek keşfedilmiştir. Bulunan çanak ve çömlekler genellikle, çok iyi fırınlanmış, açık kahverengi zemine geometrik şekiller ve bezeler çizilmiştir.
Uzun süre yerleşim gören höyükte yapılan kazılar bilim dünyasına önemli bilgiler kazandırmıştır. Demir Çağı’nda iki aşamalı yerleşme söz konusudur. Erken Demir Çağı ve Orta Demir Çağı. Norşuntepe genel anlamda belirgin bir Erken Demir Çağı yerleşmesinin yaşandığı bir merkezdir. Bu nedenle Norşuntepe, Erken Demir Çağı’na veri ve mimariyle ışık tutması bakımından önemli bir yerleşmedir. Orta Demir Çağı’na ait veriler ise höyükte bulunan 7 adet mezar bulgulsuyla temsil edilmektedir.