Hititler’de kanun, Büyük Kral’ın yetkisi altındaydı. Kral, başkomutan, baş yargıç ve başrahip sayılıyordu. Ancak Kral, kararları onaylatma yükümlülüğü altındaydı.
Onaylayan kurum ise, Pankuş adı verilen soylular meclisiydi. İnsana ve insanın yaşama hakkına saygı duyan ve önem veren bir uygarlık olan Hititler, Anadolu’da bundan binlerce yıl önce halka istediği dine inanma ve istediği dili konuşabilme hakkı vermiştir. Kadın ve erkek her koşulda eşit sayılmış ve kanunlar önünde cinsiyet ayrımcılığı yapılmamıştır. Hitit kanunları, kölelere de para ödeyerek özgürlüğüne kavuşabilme ve evlenme hakkı tanıyordu.
Kralın, konumu nedeniyle ölüm cezalarını kaldırma yetkisi vardı; ölüm cezaları ise büyücülük ya da krala karşı gelme sonucu veriliyordu. Ayrıca “kardeşlerle ilişki kurmak ya da evlenmek” de Hititler’de sonu ölüm olan bir suçtu. İdam cezası uygulayan bir toplum olan Hititler, işkenceye ise karşıydı. Boşanma ve aile konusunda da kanunları olan Hititler’den günümüze, bu kanunların yer aldığı tabletler de kalmıştır. Bunların dışında askerlik, Hititler’de bir zorunluluktu. Herkes askerlik görevini yerine getirmek zorundaydı.