Lidya’nın zenginliğiyle ün yapmış Kroisos milattan önce 560 ile 546 yılları arasında hüküm sürmüştür. İyonya’da Yunanlıları yenmiştir. Ancak Perslere yenilip onların egemenliğine girmiştir.
Mermnad hanedanından gelen Kroisos, babası Alyattes’ten sonra tahta geçmiştir. Kroisos, Batı Anadolu’daki Ephesos’u (Efes) ve diğer kentleri alarak İyonya’nın fethini gerçekleştirdi. Donanması olmadığı için adalara saldıramadı. Bunun yerine bu adalarla ittifak kurdu.
Git gide güçlenen Pers İmparatorluğu Lidya’ya karşı bir tehdit oluşturdu. Bu tehdite karşı Kroisos, Babil’lilerle itifak kurdu. Ayrıca Mısır ve Sparta’dan askeri destek aldı. Kappadokia’ya Pers’lerden önce saldırdı. Pteria’daki iki tarafında kazanamadığı savaştan sonra yeni, güçlü bir ordu kurmak için Başkent Sardes’e döndü. Ama onu izleyen Pers İmparatoru Kyros, ani bir saldırı ile Sardes’i ele geçirdi.
Kroisos’un durumu hakkında farklı farklı bilgilere sahibiz. Yunan şair Bakhylides, Kroisos’un kendini bir cenaze ateşinde yakmak istediğini, ancak yakalandığını yazar. Heredot ise Kyros’un Kroisos’u canlı olarak yaktırmak isteğini ama Tanrı Apollo’nun onu kurtardığını ve daha sonra Kyros’un ardılı II. Kambyses’e eşlik ettiğini yazar. Kteisas ismindeki bir Pers hekim ise Kroisos’un Kyros’un kontrolüne geçtiğini ve Media’daki Barene valiliğine getirildiğini yazar. Ancak en ünlü söylenti, Kroisos’un Atina’lı yasa koyucu Solon’la buluştuğudur. Heredot’un yazdığı bu hayal ürünü buluşmada, Solon Kroisos’a mutluluğun parada değil, iyi talihte olduğunu öğretmiştir.