Anadolu Uygarlıkları
Tarih boyunca bir çok önemli uygarlığın barındığı Anadolu, başta Hititler, Frigler, Urartular olmak üzere, günümüzde tam olarak ortaya çıkarılmamış onlarca medeniyeti ve kavimleri ile, dünya tarihine bir çok “ilk”e şahitlik etmiştir. Masallara konu olan bir gizem barındıran, felsefi düşüncenin çıkış noktası olan Doğu ve Batı’nın verimli toprakları üzerinde kurulan Anadolu Uygarlıkları, dünyaya miras bıraktıkları, kazandırdıkları gelişme ve yeniliklerle de tarihteki yerini almıştır. Doğu mistisizminin doğuşunu gören, matematiğin ve astronominin, geometrinin ortaya çıkışındaki öncü isimleri büyüten ve Doğu’sundan Batı’sına nakledilen bilginin inanılmaz evrimini gören Anadolu’daki uygarlıkların, gelişim basamaklarında insanlığa olan yardımı da böylece görülebilmektedir. Anadolu Uygarlıkları, tarihin önemli süreçlerini yaşamış, ortaya çıkan ve henüz çıkmamış olan, derinlerde yatan medeniyetleri kadar, bekletmekte olduğu gizemle de değerini korumaktadır.
İlk Yerleşimler
Dünyanın ilk yerleşim yerlerinden olan Göbeklitepe, Çatalhöyük, Hacılar vb ev sahipliği yapan kadim Anadolu. İnsanların avcı-toplayacılıktan yerleşik düzene geçmesini sağlayan tarım ve hayvanların ehlilleştirilmesi gibi adımların izlenebildiği merkezler Anadolu’nun her köşesinde yer almaktadır. Dini, ticari ve kültürel açıdan önemli bu yerleşimlerin tarihi M.Ö. 12000 yılına kadar gitmektedir. Devamını Oku
Hititler
Hititler’in tarihteki yerine dair bilgiler, yüzyılın başında elde edilmiştir. “Yozgat Tabletleri” olarak bilinen tabletlerin çözülmesinin ardından bu tabletlerde geçen, Anadolu’daki Hatti Ülkesi’ne dair bilgiler elde edilmiştir. Anadolu’da uzun süre yaşamış olan Hatti’ler, Hitit kültürünü ve yaşamını da oldukça etkilemiştir. Zamanla bu iki kültür birbirine kaynaşmış ve Hitit kültürü olarak var olmaya devam etmiştir. Devamını Oku
Frigler
Anadolu tarihindeki en farklı uygarlıklardan biri olan ve kökenleri Balkanlar olan Frigler’in tarih sahnesinde görünmesi M.Ö 750 yılına denk gelmektedir. Ancak Frigler, yıllar sonra geniş bir alanda egemenlik kuracakları Anadolu’ya M.Ö 1200’lü yıllarda gelmiştir. O tarihe dek boylar biçiminde bir yaşam sürmüşlerdir. Devamını Oku
Urartu
Urartular, Milattan Önce birinci yüzyılın başında, Anadolu’da, Van Gölü çevresinde kurulan bir devlettir. Bu bölgeye yerleşen kavimler, beylikler ve aşiretler halinde yaşamaktansa, bir devlet kurarak kendilerini koruyabilmek adına, zaman içinde bir araya gelmiş ve Urartu Devleti’ni kurmuştur. Başkenti Tuşpa (Van) olan Urartu Devleti, Milattan Önce 8. ve 7. yüzyılda en güçlü olduğu dönemi yaşamıştır. Devamını Oku
Lidya
Batı Anadolu’da Menderes ve Gediz Irmakları arasında kalan bölgeye Lidya, orada yaşayanlara ise Lidyalılar denilmiştir. Hint-Avrupa kavminden olan Lidyalılar bu bölgeye doğudan gelmişlerdir. Lidyalılar, Hititlerin daha sonra da Frigyalılar’ın egemenliği altına girmiştir. Lidyalılar’ın dili Hitit Dili ile benzerlik göstermektedir. Frigler’in yıkılmasıyla Lidyalılar milattan önce 680 yılında bağımsız bir devlet kurmuşlardır. İlk kralları Giges’tir. Devamını Oku
Geç Hitit Devletleri
Anadolu tarihinde, Demir Çağı Uygarlıkları arasında yer alan Geç Hititler (Geç Hitit Devletleri olarak da bilinir) Tuz Gölü ve Fırat Nehri arasında kurulmuş devletlerin oluşturduğu uygarlıktır. M.Ö 1200’lü yıllarda, Ege’den göç eden toplulukların, birbirlerinden bağımsız halde kurdukları devletlerden oluşmuştur. Yıllar içinde çevre kültürlerden etkilenen Geç Hititler, M.Ö 11. yüzyıldan sonra Aramiler’in siyasi ve kültürel etkisi altında kalmış, sonucunda da Aramileşlerdir. Devamını Oku
Asur Ticaret Kolonileri
Milattan Önce 1920 ve 1750 tarihlerini kapsayan süreç, Asur Ticaret Kolonileri Çağı olarak adlandırılmıştır. Bu dönem aynı zamanda Anadolu topraklarında yazılı tarihin ve Orta Tunç Çağı’nın da başladığı tarihi içermektedir. Tunç yapımı için ihtiyaç duyulan kalay, Anadolu’da az olduğu için, Mezopotamya kalayına ihtiyaç duyulmuştur. Asur’lu tüccarlar da bu sebeple Anadolu’ya kalay götürmeye başlamıştır. Zamanla taşınan malların çeşitliliği de artmıştır. Devamını Oku
Truva
Truva, Homeros’un İlyada ve Odeyssia destanlarına konu olmuş olan, günümüzde Çanakkale’nin Tevfikiye Köyü yakınlarında bulunan tarih sahnesinin en önemli kentlerinden biridir. Dokuz tarihsel katman halinde ele alınabilecek olan Truva, varlığı boyunca dokuz kere doğal afetler yüzünden yıkılmıştır; bu sebeple de kentin dokuz ayrı katmanı bulunmaktadır. Bu dokuz katman ortalama olarak 5000 yıllık bir dönemi kapsamaktadır. Devamını Oku