Ilıpınar Höyüğü, Bursa ili Orhangazi ilçesi sınırları içerisindedir. 1987 yılında Hollanda Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü başkanı Dr. Jacob Roodenberg başkanlığında başlatılan kazılar ile Kuzeybatı Anadolu’daki Son Neolitik ve İlk Kalkolitik Çağ kültürlerinin ortaya çıkmasına ön ayak olmuştur. Yapılan kazılarda höyükte yaşayanların çamurla sıvanmış ya da dal örgü duvarlarla inşa edilmiş evlerde oturdukları anlaşıldı.
Ilıpınar‘da yapılan kazılarıda, ilk yerleşimin yaklaşık M.Ö 6000’li yıllara dayandığı keşfedilmiştir. Höyükte toplam 6 yerleşim katı bulunmaktadır. Bulunan bu yerleşim katmanlarındaki araştırmalar sonucunda Ilıpınar‘daki binaların inşaasında bölgenin orman bakımından zengin olması nedeniyle ahşap ve kerpiçin bir arada kullanıldığı keşfedilmiştir. Prehistorik bir köyde tahtanın kullanılması çok önemlidir. Genel olarak arkeologların bir parça tahta bulması, ahşabın çağlar boyunda toprak altında çürüyerek yok olması nedeniyle kolay değildir. Ilıpınar’da enteresan olan, ahşap kalıntılarının yanı sıra çürüme izlerinin de görülmesidir. Bu, muhtemelen toprağın kimyasal bileşimine bağlıdır.
Binalar aynı dönemde İç Anadolu’daki höyüklerde inşaa edilen binaların aksine birbirlerinden bağımsız inşaa edilmiştir. Genellikle tek odalı ve dikdörtgen şeklinde olan Ilıpınar binalarında çok sayıda pişmiş topraktan yapılmış mutfak eşyaları bulunmuştur.
Ilıpınar İznik Gölü’nün hemen kıyısında bulunmasından dolayı yerleşim yeri su ihtiyacını rahatlıkla karşılayabiliyordu. Kuzeybatı Anadolu’nun ilk tarımcı topluluklarından biri olan Ilıpınar yerleşimcileri; aralarında keçi, öküz ve domuzların olduğu hayvanlardan da yararlanmıştır.