Frig mimarisi hakkında bilgi edinebilmek için tümülüs şeklindeki mezarlarda veya kayalar içine oyulmuş binalarda yapılan kazılardan elde edilen bilgileri kullanıyoruz. Frigler maden işçiliğinde çok ileri gitmişlerdi ve mimaride kullanılan malzemeyi işlemek için madenden aletler yapıyorlardı. Frigler yüksek yerlere korunaklı kaleler yaparlardı. Dörtgen şeklinde küçük evler bu kalelerin içinde bulunuyordu. Bu evlerin temelleri taştan, üst kısımları ise tahta hatıllarla desteklenmiş kerpiçten yapılmıştı. Ayrıca damlarıda ahşaptı. Boyalı kabartmalarla süslü toprak levhalarla çatı ve dış çephelerin bazı kesimlerini kaplamışlardı. Buralardaki resimler ve nakışlar Frigya sanatının Anadolu’da kökleşmiş geleneklerin, doğudan ve batıdan etkilerle geliştiğinin bir kanıtıdır.
Frig evlerinin MÖ. 8. Yüzyılda bazen taştan, bazen de tahta çerçeve kullanarak kaba tuğladan yapıldığı anlaşılmıştır. Bazı evlerin planı megaron tipindedir. Frigler kaya mimarlığında çok ileriydiler. Kayalar içinde odalar, hücreler, yüksek kademeli merdivenler, koridorlar ve sunaklar yapmışlardı. Kayalıkların içinde direkli ve alınlıklı binaları bulunan cepheler oluşturmuşlardı.
Saray depoları ve hizmet yerleri ayrı yapılar halindedir. Bu yapıların bazılarının tabanı renkli taşlardan yapılmış mozaiklerle kaplıdır. Üzerindeki süslemeler, Anadolu’da bugüne kadar bilinen en eski mozaik süslemelerdir.