Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Yumuktepe Höyüğü, Mersin’de yer almaktadır. Milattan önce yaklaşık 7500’lü yıllarda başlayan yerleşim, milattan sonra 1000 yılına kadar kesintisiz bir şekilde devam etmiştir. Tanıklık ettiği binlerce yıl boyunca sayısız sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel ve teknolojik değişikliğe şahit olmuştur.
Höyükte ilk kazılar 1937 yılında İngiliz arkeolog, John Garstang tarafından başlatılmıştır. İlk çalışmalar ile höyüğün 33 yerleşim katına sahip olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan kazılarda erken neolotik döneme ait binalar, opsidyen aletler, seramik parçaları keşfedilmiştir. Yumuktepe‘de ayrıca kalkolitik döneme ait şehri korumak için inşaa edilmiş bir sur bulunmaktadır. Aynı döneme ait kerçip binalarda kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Höyük Son Kalkolitik dönemde savunma duvarlarıyla çevrili köy tipi yerleşime geçilmiştir. Askerlerin oturduğu sura bitişik evlerde fırın, yerel kaplar, temellerin altında seramik ve özel eşyalı mezarlar vardır. Orta Tunç çağı ise 12-9. katmanları kapsar ve İÖ 2000-1500’e tarihlenir. Bıçak, mızrak, mühür, kadın heykelciği, ayaklı kadeh ve gaga ağızlı testicikler bulunmuştur. Hitit dönemi ise 7-5. Katmanlar arasında ve İÖ 1500-1200’e tarihlenir. Sur duvarları testere biçimindedir. En üst katlarda ise Bizans dönemi eserleri ve yapıları bulunmuştur. Höyüğün batısından akan Efrenk deresi, höyüğün kenarını yemiş ve aslında karşı tarafta olan yatağı değişmiştir.
Yumuktepe Höyüğünde çıkarılan eserler Mersin Müzesinde sergilenmektedir.